Beklendiği gibi İsrail, uzun süreli bir hazırlığın sonunda İran’a yönelik kapsamlı bir saldırı gerçekleştirdi. Tetikçinin İsrail olması, ABD-İngiltere gibi güçlerin rolünü gizlemiyor. Süreç hızla daha büyük yıkımları çağırıyor. Trump’ın açıklamalarında ve İsrail’in saldırı biçiminde gözlenen kuralsızlık, dünyanın nasıl karanlık bir sürece sürüklendiğinin ifadesidir.
Daha büyük yıkımların ve katliamların habercisi bu saldırganlık, süreci doğru takip edenler için şaşırtıcı gelmemiştir. Mesele gösterilmeye çalışıldığı gibi nükleer tehdit vb. değildir. ABD Ortadoğu’yu yeniden şekillendirme hesaplarını açıkça yapmaktadır. Suriye’ye akbabalar gibi üşüşenler, işbirlikçi rejimlerle beraber el yükseltmektedir.
ABD, ölüm kusan teknolojiyle tüm dünyayı tehdit etmekte, bugüne dek konulmuş hiçbir kuralı tanımayan bir ölçüsüzlükle saldırmaktadır.
Böyle bir yıkımdan, saldırganlıktan, halkların katili ABD ve İsrail’den Kürtler dahil halklar yararına sonuç beklemek, sadece yöntemsizlikle değil akli melekelerin yitirilmesiyle özdeştir.
Yaşanan saflaşma, mezhepsel veya ulusal değil sınıfsaldır; ABD’nin arkasına dizilmek, İsrail’e övgüler yağdırmak, insanlık değerleriyle şu veya bu oranda buluşmuş hiçbir yapıya yakışmaz. Zulüm yaşamış olmak, bir başka zalimin değirmenine su taşımaya sebep olamaz; olmamalıdır; mücadele tarihi, kendi özgücüne güvenin gerekliliğine ve olmazsa olmaz önemine dair binlerce öğretici pratikle doludur.
Bir kez daha uyarıyoruz, tarihi halkların katliyle, işgallerle, zulüm ve işgallerle yazılmış ABD’den, İngiltere’den ve tetikçileri siyonist-faşist İsrail’den ezilen hiçbir kesime fayda gelmez. Kürt halkının çıkarı, Filistin halkıyla empati ve dayanışmadan geçer. Bunca bedel ödemiş Kürt halkına, yıkımların, katliamların ve soykırımın yanında değil karşısında olmak yakışır.
Devrimci Hareket
14 Haziran 2025